Ana sayfa > Aile ve Çift Danışmanlığı > Anne-Baba ile Yaşanan Çatışmalar ve Çözüm Yolları
Günümüzde anne-baba ile yaşanan çatışmalar hızla artmaya başladı. 20-30 yıl öncesine kadar insanlar anne-babalarıyla ilgili daha az şikayet ediyor, anne baba ile ilgili olumsuz duyguları ya da olumsuz söylemleri daha az dile getiriyordu.
Günümüzde bilgiye ulaşımın kolaylığı ve sosyal medyanın da etkisiyle insanlar çocukluk travmalarıyla tanışmaya başladı. Bu tanışma sancılı bir süreci de beraberinde getirdi; anne babayı suçlamak.
anne baba ile yaşanan çatışmalarPsikoterapiye ilgi gün geçtikçe artıyor. Televizyondaki diziler, özel platformlardaki yapımlar artık psikoterapi seanslarına sık sık yer veriyor. Psikoterapiye ilgi artıkça insanlar çocukluk döneminin ne kadar da önemli olduğunun farkına varmaya başladı. Çocuklukta çocuğa bakım veren kişiler çoğunlukla anne-baba olduğundan bu kişiler çocukluk döneminde yaşadıkları travmatik anılardan dolayı anne babayı suçlamaya başladı. Anne baba ile yaşanan çatışmalar arttı.
Anne-Baba’yı Suçlamanın Zararları
Kişi yaşadığı travmatik çocukluk anılarından dolayı anne babayı suçladığında, kişinin zihni sürekli bununla meşgul olmaya başlar. Örneğin annem beni sevmedi diye düşünen kişi sürekli bununla meşgul olur. Annem beni niye sevmedi? Bunun zararı zihni hep aynı şeyle meşgul edip bugünü yaşayamamak, geçmişte takılıp kalmaktır .
• Anne babayı olumlu duygu almak için zorlamamak. Anne-babayı olumlu duygu almak için zorladığında verdiği olumlu duyguları da vermek istemeyebilir. Örneğin kişinin ihtiyacı 100 birim sevilmek, annenin vereceği 30 birim sevgi. 100 konusunda çocuk ısrarcı olduğunda anne 30 birimi vermeyi de bırakır. Verebildiği kadarını alın.
• Anne babanın verdiği olumsuz duyguyu almamak. Bazı anne babalar bilerek ya da bilmeyerek içinde yaşadığı kötü duyguları çocuğa verir. Anne bir olaya üzülür, bunu çocuğuna anlatır, çocuk da üzülür. Burada dikkat edilecek nokta çocukların anne babanın problemlerini çözmek gibi bir görevi yoktur.
İnsanlar kendi problemlerini çözebilir, başkalarının problemlerini çözemez. Kimse kimsenin kaderini değiştiremez. Çocuğun görevi anne babanın problemlerini anne babaya bırakmak, onların acılarını üstlenmemektir.
• Anne babadan alınamayan olumlu duyguları kendi kendine verebilmek. Bugün ne yapsam kendimi sevmiş olurum? Bugün ne yapsam değerli hissederim? Bugün ne yapsam huzurlu hissederim? Bu soruları kendi kendine sorup cevabının gelmesini bekleyebilirsin. Cevap örneğin kek yemek olabilir, yürüyüş yapmak olabilir. Zihnin verdiği cevapları uygulamak.
• Bir uzmandan, bir profesyonelden, bir danışmandan destek almak. Şayet anne babaya karşı olumsuz duygular çok fazlaysa ve kişi bununla başedemiyorsa bir danışmandan yardım alabilir. Çünkü bunu kendi kendine yapmak bir yere kadar olabilir, bir yerden sonra insan tıkanabilir
• Anne babaya hürmetli bir şekilde sınır koymak. Çoğu kitapta anne babanın kutsal olduğu, onlara hayır demenin yanlış olduğu öğretilmiştir. Fakat anne babanın her istediği yapmak ve onlara sınır koymamak kişide bir süre sonra yoğun öfke ve çaresizlik duygularına neden olur. Anne babanın her söylediği ya da her yaptığı doğru değildir. Hürmetli bir şekilde sınır koymak ilişkiyi olumlu yönde etkiler.
• Anne baba ısrarla sizi kötü hissettirmeye çalışıyor, sınırlarınızı ihlal ediyorsa bir süre uzaklaşmak. Uzak kalmak her iki tarafın da kendi duygularını ve ihtiyaçlarını daha yakından görmesini sağlayacaktır. Burada bahsettiğim uzaklık nefretle gelen küsme duygusu değildir. Küsmek ilişkiyi çıkmaza sokar. Bir süre yalnız kalmak istiyorum diyebilirsiniz.
• Anne babayı affetmek istemiyorsanız, affetmeyin. Bazı kişiler anne babasını affetmek istemediğini fakat affetmezlerse iyileşemeyeceklerini düşünüyorlar. Bu bilgi doğru değildir. Affetmek iyileştirmez. Affetmemek de iyileştirmez. Burada önemli olan yüksek olumsuz duyguların olmamasıdır. Affetmek istemiyorsanız görüşmemek doğrudur. Bazı kişiler için anne baba ile ilişkide olmak iyileştiricidir, bazı kişiler için ilişkiye sınır koymak iyileştiricidir, bazı kişiler için ilişkiyi bitirmek iyileştiricidir.